- haşarı çocuk
- n. romp, gamin* * *urchin
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
haşarı — sf. 1) Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk) Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. Y. K. Beyatlı 2) Huysuz, azgın (hayvan) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaramaz — sf. 1) Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan 2) Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu. R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısız — ele, avuca sığmayan, haşarı çocuk, utanmaz, arsız, ırsız, fena, kötü I, 122, 386; II, 117 bkz; esiz, essiz, ıssız, isiz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
canavar — is., Far. cānāver 1) Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek. F. N. Çamlıbel 2) Köpek balığı Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük